19 Eylül 2013 Perşembe

Kahve Dünyası Fabrika Gezisi



Geçtiğimiz Cumartesi günü blogger arkadaşlarla Kahve Dünyası'nın Kemerburgaz'daki fabrikasını gezdik; üretim süreci ve ürünler hakkında bilgilendik, yedik-içtik, keyifli bir gün geçirdik.





Önce mağaza bölümünde nefis bir kahvaltı yaptık, ikramlarım her biri ayrı lezzet ve güzellikte...



 Sonra tek kullanımlık önlüklerimizi giyip bonemizi taktık; "hijyen de tamam" derken hijyen bandından geçeceğimizi öğrendik. Geçmemiz gereken 2 tane makine ve bir turnike var, hijyen bandında. İlk makineden akan hijyenik sıvı ile ellerimizi yıkadık diğer makineye elimizi tuttuk. "Dııııt!!!" Olmadı, tekrar diğer makineye geri dönüş, yeşil ışık yanmadan turnikeden geçiş yok:)) Bir an "uzay üssüne mi giriyorum" dedim:)) Hijyen; 10 Tam puan!
Üretim tesisleri fabrika ama butik tarzda, ev tipi üretim yapılıyor; hiç bir katkı maddesi ve raf ömrünü uzatan maddeler eklenmeden!
İlk olarak dondurma üretim bölümüne girdik ve üretim aşamaları hakkında bilgilendik. Makineden yeni çıkartılan fıstıklı dondurmanın tadına baktık ve bayıldık; hiç bir katkı maddesi, gıda bıyası, vb. yok, tamamen doğal. Gerçek fıstık parçalarıyla lezzetine doyamadık.
Pasta bölümüne hayran oldum, aklım orada kaldı.
Daha sonra mağaza bölümüne geçtik ve diğer dondurma çeşitlerinin tadına baktık; ilk önce çikolatalı dondurmanın tadına bakmış olmam diğer dondurmalara haksızlık oldu sanırım. Gerçek çikolatanın verdiği mutluluk ve keyiften sonra diğerlerini çok objektif değerlendiremediğimi düşünüyorum. Daha önce çikolatalı diye yediğim dondurmaların aslında sadece kakaolu olduğunu anladım. Kahve Dünyası'na davetleri ve kaliteli ürünleri için çok teşekkür ediyorum.



Henüz tanımayan kaldıysa Kahve Dünyası'nın dondurmalarını biraz tanıyalım:

Kahve Dünyası’nda  dondurmalar sindirimi kolay ve besin değeri en yüksek süt olan keçi sütüyle, gerçek salep kullanılarak günlük olarak hazırlanıyor. Bu kez dondurma severleri mutlu etmeyi hedefleyen Kahve Dünyası, diğer ürünleri gibi dondurmayı da en hijyenik koşullarda, kendi tesislerinde üretiyor.

Üretim sürecinde meyve ve süt oranının yüksek olmasına dikkat ediliyor. Bu hem lezzeti hem de dondurmanın besleyici özelliğini korumak için büyük önem taşıyor. İşte bu yüzden Kahve Dünyası dondurmalarına katkı maddesi, gıda boyası ya da aroma değil, özenle seçilmiş hammaddeler  ve sağlıklı keçi sütü giriyor. Sorbeler ise yine özenle seçilmiş taze meyvelerden üretiliyor. Kahve Dünyası’nda üretilen bir dondurma, rengini ve kıvamını sadece sağlıklı ürünler ve taze meyvelerden alıyor. Sorbelerde taze meyve tadını açığa çıkartmak için, şeker oranı düşük tutuluyor.

Nefis Kahve Dünyası dondurmalarının seçenekleri oldukça geniş. Keçi sütünün eşsiz lezzetini doyasıya alacağınız kaymaklı, Kahve Dünyası çikolatalarıyla yapılmış bitter ve sütlü çikolatalı, fıstıklı, doğal vanilya çubuklarının az rastlanır tadıyla hazırlanmış vanilyalı ya da damla sakızlı dondurma bunlardan birkaçı. Kahve Dünyası’nda yoğun ve yumuşak kıvamıyla deneyenleri hayran bırakan sorbelerin tadı, sadece ve sadece taze çilek, vişne ve limondan geliyor.

Formuna Dikkat Edenler İçin Yoğurtlu Dondurma
Nefis Kahve Dünyası dondurmalarının düşük kalorisi ve probiyotik özelliğiyle vücuda sayısız faydası bulunan yoğurtlu dondurma ise, formuna dikkat edenler için. Farklı bir lezzet arayanlar, taze meyve dilimleri ve frambuaz sosuyla meyveli yoğurtlu dondurmayı deneyebilirler.

Çocuklar için Neşeli Dondurmalar
Kahve Dünyası, dondurma menüsünde çocukları da unutmuyor. Renkli karakterlerle daha da eğlenceli hale gelen neşeli dondurmalar onları bekliyor.

Nefis Kahve Dünyası dondurmaları, hem lezzetli hem de sağlıklı bir alternatif arayan dondurma severler için. Kahve Dünyası bugüne kadarki mükemmeliyetçi yaklaşımını dondurma üretiminde de sürdürüyor. Tıpkı kahve ve çikolata üretiminde olduğu gibi, en kaliteli ürünü, en kaliteli hammaddeyi kullanarak, en hijyenik şartlarda üretiyor. Çünkü, mükemmel bir dondurma için, daha azının yeterli olmayacağını biliyor.

İyi Kahve Yapmanın Püf Noktaları I

Kahve1_copy
Birkaç gün önce bir kahve dükkanından fotoğraf çekmek için kahve çekirdeği istedim. Bir avuç çekirdeği, benim avuçlarıma boşaltılar. Bunlar espresso yapmak için iki kere kavrulmuş olan kahve çekirdekleriymiş. Eve gelene kadar çantamda durdular ve o zaman içinde, heryer parfüm gibi kahve koktu. Sonra fotoğraflarını çektim ve çalışma masamın üstüne, aklıma geldikçe koklamak için koydum. Birkaç tanesini katır kutur yedikten sonra dayanamayıp onları çikolataya buladım. Bu arada iyi bir kahve nasıl yapılır diye de biraz araştırdım. Merak edenler aşağıya doğru devam etsin ama ilginç bir şey yok. Başka işleriniz varsa onunla ilgilenin derim ben.
Kahve2_copy
Evde ya da iş yerinde lezzetli kahve yapmak için gerekenler.
G_2
  • İyi bir kahve çekirdeği: Öğütülmüş ya da çekirdek halinde de olsa kahvenin çok taze olması gerekiyor. Tavsiye edilen şey: Küçük miktarlarda çekirdek alıp, kullanmadan önce elektrikli kahve değirmeninde uygun ebatta öğütmek.
  • kalın: Kahve presinde pişirilecekse 6 saniye öğütmek yeterli,
  • orta: Düz zeminli filtre kahve makinelerinde pişirilecekse 8-10 saniye yeterli,
  • ekstra ince: Koni biçimli fitresi olan kahve makineleri ve espresso makineleri için 15 saniye öğütmek yeterli. Çok çok ince öğütmek kahvenin içindeki acılığı ortaya çıkarır ve hoş olmaz.
Eğer poşetlerde saklanan öğütülmüş kahvelerden kullanılıyorsa, hava almayan bir kapta serin, karanlık ortamda saklamak ve iki haftayı geçirmeyecek şekilde kullanmak lazım.
G_2
İyi bir makine: Kahve yapmak için kullanılan bir çok yöntem var ve bunlar arasından en başarılı sonuç alınanlar şunlar.
  • Coffee press ya da French press veya kahve presi denen aletlerle, olabilecek en lezzetli kahveler yapılabiliyor. Bunun için kalın öğütülmüş kahveden bir ölçek cam hazneye konur, üzerine sıcak su dökülür, karıştırılır ve 4 dakika demlenmeye bırakılır. Bu sürenin sonunda çelik filtre aşağı doğru itilir ve kahve çekirdekleri ile kahve birbirinden ayrılır.
  • Filtre kahve makineleri, kahve çok ölçüde yapılıp, bir süre bekletilecekse en kullanışlılarından biri fakat kağıt filtreli olanı değil de, metal ya da sentetik filtreli olanı tercih etmek gerekiyor. Yalnız dikkat, kahveyi tadı bozulmadan ancak 20 dakika sıcak tutabiliyorsunuz. O yüzden fazla fazla yapıp, çok bekletmemek lazım.
  • Espresso makinesi, espresso ya da cappuccino yapmak için gereken mükemmel aletlerdir. Bir çok firmanın birbirinden maharetli ve pahallı espresso makinesi var ama dediğim gibi pahallı.
G_2
İyi bir su: Her fincan kahvenin % 98 su olduğundan haliyle iyi bir su kullanmak gerekiyor. Tavsiye edilen, beklememiş ve soğuk bir su kullanmak.
G_2
İyi bir oran: 1 su bardağı suya 10 gr. kahve ideal olan ölçüdür. Kişi sayısına göre bu ölçüyü çarpın ve eğer koyu gelirse sıcak suyla acılığını yumuşatın. Mükemmel ölçü için gereken kahve kaşıkları da mevcut. Gram işi zor diyorsanız, bu kahve kaşıklarından edinin.
G_2
Son söz: Kahveyi kaynatmayın, yeniden ısıtmayın, kullanılmış kahveyi tekrar kullanmayın.
Kahve_copy_1
Kahve çekirdeklerimi daha lezzetli hale getirmek için, benmari usulü erittiğim çikolataya buladım ve buzdolabında çikolata donana kadar beklettim. Bir kısmını erittiğim beyaz çikolatalara batırıp kahvenin yanında, daha yoğun kahve tadı almak için servis yaptım.


Bol Köpüklü Güzel Türk Kahvesi Yapmanın Püf Noktaları

Bol Köpüklü Kahve Yapmak İçin Nelere Dikkat Etmelisiniz?
bol köpüklü Türk kahvesiBol köpüklü, lezzetli Türk kahvesi yapmak istiyorsunuz, ama nelere dikkat etmeniz gerektiğini bilmiyorsunuz... İşte size tiyolar! :)

- Eğer vaktiniz ve sabrınız varsa, kahve çekirdekleri kendiniz kavurun ve öğütün... Taze kavrulup öğütülen kahve her zaman daha başarılı sonuç verir. Çünkü kahve yağları beklemiş kahveye kıyasla çok daha iyi durumda olacaktır. Kavurma kısmı biraz zahmetli olduğundan, sadece öğütmekle de yetinebilirsiniz. Basit bir el değirmeni ile kahvenizi çok kısa bir sürede rahatlıkla öğütebilirsiniz.

- Eğer önceden kavrulup öğütülmüş kahve alacaksanız, iyi bir markanın yeni tarihli ürününü alın. Kahve alırken rutubetli bir kaşık kullanmayın. Kahve kutunuzun ağzını sıkıca kapatın. Uzun süre beklemiş kahve kullanmayın.

kahve köpüğü- Mutlaka temiz ve soğuk içme suyu kullanın. Musluk suyu kullanırsanız, bu sudaki klor kahvenizin tadını bozacaktır. 

- Beklemiş kahveyi ısıtıp tekrar tüketmeyin. En fazlayarım saat içinde kahve bütün güzel özelliklerini yitirmiş olur...

- Kahvenizi temiz bir cezvede pişirin. Deterjan kalıntılarının iyice temizlendiğinden emin olun. Kullandığınız deterjanlar kokusuz olursa çok daha iyi sonuç alırsınız.

Kahvenin Tarihçesi

Kahvenin tarihçesi, İS 850 yılına dayanır. Herşey Kaldi adında, Etiyopyalı bir sığırtmacın, keçilerinin bir meyveyi yedikten sonra canlanmalarını fark etmesiyle başlar. Kendisi de bu meyveyi denemeye karar verir ve yedikten sonra duyduğu güç ve mutluluk hoşuna gider. Kahve tohumunun ünü, kısa süre içinde bölgede yayılır. İS 1000 yıllarında kahve Yemen’de üretilmeye başlanır.

Osmanlı İmparatorluğu Yemen’e doğru genişledikçe, Osmanlılar kahveyle tanıştılar ve onu, ilk kez ateşte kavrulduğu yer olan Türkiye’ye götürdüler. 1550 yılında, ilk kahvehane İstanbul’da açıldı. Ve kısa sürede kahvehaneler, insanların biraraya gelerek kahve içtikleri, tartıştıkları, fikir alışverişinde bulundukları ve iş konuştukları mekânlar durumuna geldiler

Kahvenin yolculuğunda bir sonraki adım, Venedikli tacirlerin 1615 yılında, ilk kahve tohumlarını İstanbul’dan Venedik’e götürmeleriyle gerçekleşti. Böylelikle İtalyanlar’ın asla vazgeçemedikleri kahve tutkuları başlamış oldu. Bugün İtalya’da günde otuzsekiz milyon fincan kahve tüketildiği söylenmektedir. 1683’teki Viyana kuşatması sırasında, Osmanlılar arkalarında çuvallar dolusu yeşil kahve tohumu bırakmışlar. Viyanalılar ilk başlarda bunun deve yemi olduğunu düşünmüşler ama kuşatma boyunca Türkler’i izleyen gizli ajanlar, bu tohumların gerçek öyküsünü bildikleri için, kısa sürede “Türk içkisi” içilmeye başlanmış. Viyana’da görevli olan Fransız devlet bakanı Talleyrand kahve için şunları söylemişti:

“Şeytan kadar kara, cehennem kadar sıcak, melek kadar saf, aşk kadar da tatlı.”

1750 yılına dek, Batı Avrupa’nın büyük bir bölümü kahvehanelerle dolup taşmaya başladı. Yazarların, bestecilerin ve aydın kesimin toplanma yeri olan kahvehanelerin müdavimleri arasında Voltaire, Balzac, Beethoven ve Mozart sayılabilirdi.

Peki ama benim anavatanımın, kahve sevgisine ne demeli? Eğer atalarım, İngiliz çay vergilerini protesto etmek için, Boston Limanı’na tonlarca çay atmış olmasalar, Amerikalılar asla kahveyle tanışmayacaklardı. Zamanla kahve, Amerikan Kongresi’nde ulusal içecek ilan edildi. Amerikan devrimi sona erdiğinde ise, kahve standart bir tüketim maddesi haline geldi. Ağzının tadını bilenlere hitap edecek bir içecek olmayacağı belliydi, çünkü Amerikalılar, en sert kahveyi kullanıyorlar ve onu kapkara bir su oluncaya dek kaynatıyorlardı.

Kahvenin modernleşme evrimi, 1971’e dayanır, o yıl “Starbucks”, Seattle’da ilk kahve dükkanını açtı. O dönemde, Starbucks’ın ülke genelinde 3.600 dükkanı olacağını söyleseler, kimse inanmazdı. Starbucks, zamanımızın en başarılı pazarlama şirketi olarak nitelendirilir. Şirket, Kuzey Avrupa’da ve Asya’da sağlam temellere dayanan bir dükkanlar zincirine sahip.

Starbucks’ın öncülüğünde, dünyanın dört bir yanında, bu tür dükkanlar açılmaya başladı. Ve işin ilginç yanı, bugün kahve dünya ticaret piyasasında petrolden sonra ikinci sırada yer almakta. Yalnızca Amerika’da, kahve tüketimine harcanan para, her yıl milyarlarca dolar artmaktadır.